İlk medeniyetlerin felsefesinin doğuşuna etkisi birçok büyük medeniyet çerçevesinde değerlendirilmektedir. Sümer, Mezopotamya, Mısır, Çin, Hint ve İran uygarlıkları dünya ve insanlık tarihine yalnızca felsefe açısından değil; bilimsel, ahlaki, siyasi ve sanatsal açıdan da etki etmiştir.
İnsanın oluşturmuş olduğu kültür ve medeniyet alanı felsefi düşünceden önce mitlere, mitoslara, masallara, mistik öğretilere, tecrübelere dayanmaktaydı. Tüm bunlar bilgi birikimlerini oluşturmaktaydı. Bu bilgi birikiminin sonucunda da medeniyetlerin öncülüğünde felsefi düşünceye dönüşmüş ve Antik Yunan’da sistematik hale gelmiştir.
Bu medeniyetlerin erdem hakkındaki görüşleri, dünya anlayışları, felsefi düşüncenin oluşumu ve gelişimine katkıda bulunmuştur. Özellikle varlık, bilgi ve değer alanlarındaki düşünceler felsefenin oluşumunda etkin bir rol oynamıştır.
Felsefenin Ortaya Çıkışı Hangi Koşullarda Gerçekleşmiştir?
Felsefenin ortaya çıktığı şartlar aşağıda verilmiştir:
- Yüksek refah düzeyine ulaşmak felsefenin ortaya çıkmasına etki etmiştir. İnsanlar refah seviyelerinin yükselmesi sonucu insanı, toplumu, yaşamı vb. düşünmeye vakit ayırabilmiştir.
- Kültürel zenginlik, bilgi birikimi ve açık görüşlülüğün sonucunda felsefe ortaya çıkmıştır.
- Farklı inanç ve düşüncelerin ortaya çıkması için hoşgörü ortamının varlığı, felsefenin ortaya çıkmasına etki etmiştir.
- İnsanın merak eden, hayret eden, bilgiye aç bir varlık olması felsefenin ortaya çıkmasında etkilidir. Çünkü felsefenin olmazsa olmazı insandır.
Bu koşulları sağlayan İyonya felsefesinin ortaya çıktığı yerdir. Miletli Thales evrenin ana maddesinin ne olduğu sorusuna cevap arayarak felsefeyi başlatmıştır.
Felsefenin Kurucusu Kimdir?
Felsefenin önderinin kim olduğu sorusuna net bir cevap verilememektedir. Aslında insanlığın başladığı andan itibaren felsefenin var olduğu söylenebilir. İnsanın meraklı olması, sürekli sorular sormasına ve anlamaya çalışmasına neden olmaktadır. Bu da felsefenin tanımıyla uyuşmaktadır. Fakat yine de felsefenin sistematikleştiği bir dönem vardır. Thales isimli bir filozof, evrenin “arkhe”sinin ne olduğunu araştırmaya başlayarak sistemli bir şekilde felsefeyi başlatmıştır.
Anaksimenos, Herakleitos, Parmenides, Zenon ve Demokritos evrenin ana maddesinin ne olduğu konusunda tartışmaya girerek felsefenin gelişimine katkıda bulundular. Daha sonra Sokrates, Platon ve Aristo gibi büyük filozoflar felsefe alanında düşüncelerini dile getirerek bu alanı daha da genişletmeye başladılar.
Felsefe Kelimesinin Anlamı Nedir?
Felsefe kelimesinin ne anlama geldiği oldukça merak edilen bir konudur. Yunanca bir kelime olan felsefe “phileo” ve “sophia” kelimelerinin birleşmesiyle bir araya gelmiştir. Aramak anlamına gelen “phileo” ve bilgelik anlamına gelen “sophia” kelimeleri sonucu felsefe kelimesi, bilgelik arayışı anlamına gelir.
Bilgiye ve bilgeliğe değer vermek, bilgiye ulaşmak için çaba sarf etmek, sürekli olarak bilginin peşinden koşmak, felsefe yapmak anlamına gelir. Kelime anlamı olarak bir anlamı olsa da genel olarak felsefenin ne olduğu sorusuna net bir cevap verilemez. Çünkü felsefenin birçok tanımı vardır. Felsefenin ne olduğu veya ne olmadığı hakkında pek çok şey söylenebileceği gibi bazı düşünürlere göre felsefe bir üst dil olduğundan tanımı yapılamaz.